Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

YÜZBİNLERE HİTAP EDEN CHP LİDERİ ÖZEL; “DİRENMEYE DEVAM..”

İstanbullular, şafak operasyonuyla evinden gözaltına alınan seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye

İstanbullular, şafak operasyonuyla evinden gözaltına alınan seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkmaya üçüncü günde de devam etti. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in davetiyle bir araya gelen yüzbinlerce İstanbullu, iradesine sahip çıkarak, İBB önündeki alanı hınca hınç doldurdu. Alana sığmayan vatandaşlar, yakındaki sokaklardan ve parktan büyük buluşmaya katılım sağladı. İmamoğlu’nun eşi Dr. Dilek Kaya İmamoğlu ve oğlu Selim İmamoğlu da konuşmaların yapılacağı otobüsten coşkulu kalabalığı selamladı. Vatandaşlar, İmamoğlu’nun eşi ve oğlunu alkışlarla karşıladı. CHP Lideri Özel, direnmeye devam edeceklerini söyledi.

Saatler öncesinden dolmaya başlayan meydana sığmayan ve İmamoğlu’nun “Türkiye ittifakı” tanımlamasının adeta vücut bulmuş halini yansıtan kitle, hemen her toplum kesiminden insanı bir araya getirdi. “Cumhurbaşkanı İmamoğlu”, “Ekrem Başkan”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “Hükümet istifa”, “Diplomasız Erdoğan”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” gibi sloganların atıldığı buluşmada, bazı katılımcılar, üzerinde “Adalet öldü” yazan temsili tabutu kalabalık arasında dolaştırdı. Aksaray ve Vezneciler yönüne kadar uzanan bir alanı dolduran vatandaşların büyük bölümü, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ile Andımız’ı hep bir ağızdan okudu. Demokrasi şöleni havasında geçen buluşmada, katılımcılara, İmamoğlu’nun son yurt gezilerinde yaptığı konuşmalardan bölümler dinletildi. Üniversite gençliğini temsilen bir öğrenci ile şair-yazar Sunay Akın da buluşmada birer konuşma yaptı.

Meydanı dolduran yüzbinler, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in sözlerine ara verip, İmamoğlu’na ithafen vatandaşlara dinlettiği, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun şiirinden usta sanatçı Zülfü Livaneli’nin bestelediği “Yiğidim Aslanım” şarkısına hep bir ağızdan ve cep telefonlarının ışıklarıyla eşlik etti. Bu sırada oluşan görüntü, alanda görsel bir şölen yaşattı. “Bu bir parti mitingi değildir” diyen Özel, “Bu, CHP’nin mitingi değildir. Burada çok sayıda CHP’li var. Ancak, isimlerini gördüğünüz, sloganlarını duyduğunuz, birkaç gündür teker teker Ekrem Başkan’la dayanışma için demokrasiye sahip çıkmak için buraya, Saraçhane’ye, yani İstanbul’da halkın iktidarının simge noktasına koşan gelen tüm siyasi partilerin, tüm siyasi oluşumların, özellikle gençlerimizin dâhil olduğu tüm itiraz ve siyaset kurumlarını yürekten selamlıyorum” ifadelerini kullandı.

“Bugün Saraçhane Meydanı, boşuna seçilmiş bir eylem alanı değildir” diyen Özel, özetle şunları söyledi: “İstanbullular, 2019 yılında, ‘Artık İstanbul’un tepesinde helikopterle gezip Arap şeyhlerine kupon arsası vermeden; artık İstanbul’a karşı kent suçları işleyip, gökdelenler yaptırıp, o kenti yandaşına ve kendi siyasetine devşirmenden bıktım. Artık satacak bir şey kalmayınca, Katarlılara vermek üzere, güzelim İstanbul’a bir hançer çekip, Kanal İstanbul yapmana izin vermeyeceğim; artık israfın değil, hizmetin peşindeyim; zenginin değil, yoksulu kollayan, gençleri duyan, gören, anlayın, onlara sahip çıkan; İstanbul’a hizmet verecek, açgözlü değil, yüce gönüllü bir evladına burayı teslim ediyorum’ diyerek, burayı Recep Tayyip Erdoğan’dan alıp, Ekrem İmamoğlu’na emanet ettiler. Ekrem Başkan, emaneti aldı. Almadan önce, 19 gün oylarını çalmak, mazbatasına çökmek, İstanbul’u teslim etmemek istedi. Hep beraber direndik. Oradaydınız, oradaydık. Hep beraber mazbatayı söke söke aldık.”

“Sonra utanmadan sıkılmadan, Recep Tayyip Erdoğan’ın direktifiyle, Yüksek Seçim Kurulu, verilmiş mazbatayı iptal etti. Seçimleri yeniledi. AK Parti, MHP o gün dediler ki, ‘Biz 23 Haziran’da, Ekrem İmamoğlu’na Osmanlı tokatı atacağız’. Ve o gün fark 13 bindi. Beyler, Mehter Marşı’yla İstanbul’a geldiler. Onlarca bakanıyla, bürokratlarıyla, uçakları, helikopterleri, konvoylarıyla geldiler. Ekrem İmamoğlu’nun ise uçakları, konvoyları bürokratları yoktu. Ama her yaştan, genç yol arkadaşları vardı arkasında. İşte o gün, hep birlikte 806 bin oy farkla bir kez daha Ekrem İmamoğlu’na burası, İstanbul’un sembol mekanı Saraçhane İBB binası emanet edildi. O günden sonra Ekrem İmamoğlu, 5 yıl boyunca hiç durmadan, asla yılmadan, sizinle beraber, arkadaşlarıyla beraber, emekçileriyle beraber çalışarak İstanbul’a, İstanbulluya hizmet etti. Ve 5 yıl sonra, karşısına yeni bir bakan çıkardılar. İstanbullular o bakana, ‘Git işine bak sen’ dedi. Ve bu kez, 1 milyon oyla, bundan 12 ay önce, son kez Ekrem İmamoğlu belediye başkanı seçildi. Futbol konuşmayı bilen, ‘ben futbolcuyum’ diyen Tayyip Bey’e şunu söyleyelim: Ekrem İmamoğlu, Tayyip Bey’i dört maçta da yendi. Tayyip Bey’i kümeye gönderdi. Tayyip Bey, güya yenilmez Tayyip Bey. Partisinde hiç seçim kaybetmeyen Tayyip Bey, Ekrem İmamoğlu’ndan ilk golü, Beylikdüzü’nde yemişti. Üstüne de Ekrem İmamoğlu burada ona hat-trick yaptı.”

“İşte bu hazımsızlık, bugün de seçimlerin üstünden bir yıl geçmesine, her fırsatta Recep Tayyip Erdoğan ‘milli irade’ demesine, sandığı güzellemesine rağmen, geçen yıl ilk kez partisiyle kaybettiği seçimden sonra, bu kez bu binayı oyla alamayacağını, Ekrem Başkan’ın bileğini mertçe bükemeyeceğini gördüğü için, yargı sopası eliyle bileğini kırmaya, bu binaya hile ile girmeye çalışmaktadır. Bunun için buraya bir kayyum atamak, kendine yakın bir kayyum atamak, bu binada işe girmiş 40 bine yakın, her siyasi görüşten, liyakatli, pırıl pırıl, kimi sağcı, kimi solcu, kimi başörtülü, kimi başı açık, kimi milliyetçi, kimi Alevi, kimi Sünni, her görüşten, her mezhepten, her dinden ama hak eden, ihtiyacı olan, başarılı, liyakatli gençleri burada işe aldı. Şimdi bu binaya kayyumla girdi, bu binaya kayyum atayıp, gençleri atıp, kendi gençlik kollarını; bu binanın liyakatli bürokratlarını atıp, yandaşlarını yerleştirmek istiyor. Bunun için biz, 19 Mart darbe girişiminden itibaren buradayız. Saraçhane’deyiz, nöbetteyiz, eylemdeyiz, direnişteyiz. Burayı Erdoğan’ın kayyumuna vermeyeceğiz.”

“Bugün tarihi yarımadaya gelen bütün yollar kesildi. Haliç’in üstündeki bütün köprüler kapatıldı. Toplu taşıma yasaklandı. 1,5 saat yürümeden, bu meydana girmek olanaklı olmadı. İşte bu şartlar altında şu anda kalabalık Aksaray’a dayandı. 300 bin kişiyle buradayız. Bugün öğlen saatlerinde telefon geldi. Dediler ki, ‘Ekrem İmamoğlu’nun ifadesi başlayacak.’ Avukatlarıyla birbirimize sarıldık. Bir selam yolladık. Emniyetteki ifade başladı ve tam 6 saat boyunca onlar sordu, Ekrem Başkan cevapladı. Soranlar yoruldu, o yorulmadı. Soranlar utandı; o, utanacak hiçbir cevap vermedi. Ne bir haram lokma yedi, ne birisi gibi cana kıydı. Elinde ne kan, ne paranın kiri var. Yiğidim aslanım, bu akşam da sizden ayrı. Orada, Vatan’da yatıyor yiğidim aslanım. Selamlıyoruz kendisini.”

“Ekrem Başkan, bugün altı saatlik yorucu ama yorulmadığı, soranları yorduğu, üzülmediği, korkanları üzdüğü, utanmadığı ama onu oralara götürenleri utandırdığı savunmasının sonunda, avukatına bir şeyler yazıp şöyle uzatmış. Demiş ki, ‘Özgür Başkan, akşam selamımı söylesin ve Saraçhane’ye desin ki, İstanbul’a desin ki, Türkiye’ye desin ki; ‘Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım. Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.’ Selam olsun Ekrem Başkan’a.”

Özel, konuşmasını, geçtiğimiz günlerde yitirdiğimiz usta sanatçı Edip Akbayram’ın dillere pelesenk olmuş “Güzel Günler Göreceğiz” şarkısını dinleterek tamamladı.

Reklamı Geç