İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, mesaisinin ilk gününde gazetecilerle bir araya geldi. İmamoğlu, Ticaret Bakanlığı’nın yayınladığı genelgeyle atama yetkisi belediye başkanlarından alınıp, belediye meclisine verilmesi ve mahkemenin bu kararı iptal etmesiyle ilgili soruya, ”Belediye başkanına ait bir yetkiyi, belediye meclisine sevk etmenin kanuna aykırı olduğu konusu çok net. Bütün belediyelerin dava açarak mahkeme süreçleriyle bu süreci tamir etmesi çok gereksiz. Alınan ve gönderilen genelgeyi açıkçası çok anlamlı bulmadık. Bu konuyla ilgili Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’ne başvurumuzu yapacağız. Uyarımızı yapacağız. Kanuni haklarımızı arayacağız. Umarım geri dönüş sağlanır. Çünkü hiç anlamlı olmayan bir genelge” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, ikinci kez göreve gelmesinin ardından ilk mesaisine bugün başladı. Mesaisinin ilk gününde kameraların karşısına geçen İmamoğlu, şunları söyledi: “23 Haziran sonrası ilk mesai günümüz. Elbette ki yapacak çok işimiz var. Yoğun bir mesai sürecine başlayacağız. Umuyorum İstanbul’umuzun ve şehrimizin insanlarını ilgilendiren her hususta, bir araya gelip konuşacağımız konular olacak. Bu konuda basına dönük, sizlerin halkımıza eriştirmek istediğimiz tüm konulara dönük, şeffaflıkta üst seviyede olmayı hedefliyoruz. Bu tabii, aynı zamanda sizlerden olan beklentimizi artıyor. Zira, birçok konuyu bizimle beraber paylaşmayı ya da paylaşıp vatandaşa eriştirme noktasındaki köprü vazifeniz İstanbul halkı için çok önemli. Elbette ki, bizim dışımızda basın kurum ve kuruluşlarının elde edeceği bilgiler, sahada yakalayacağı bir takım eksiklikler, hususlar; öneriler, eleştiriler bizi de yönlendirecek ve hizmeti hızlandıracaktır.
”BASINLA İLETİŞİMİ ÖNEMSİYORUM”
Büyükşehir Belediye Başkanı olarak basınla iletişimi çok önemsiyorum. Çok sağlıklı büyümesini, sağlıklı gelişmesini ve sizlerin de haberciğin yanı sıra İstanbul’un öncelikleri noktasında yön verici olmanızı diliyorum. Bu benim hem şahsi noktada karakterim hem de kurumsal olarak olması gerektiği düşündüğüm bir tavır. Dolayısıyla bu iş birliğimizin bu başlangıç gününden sonra her aşamasında, çok sağlıklı gelişmesini diliyorum. Tabii ilk mesai gününde yapılacak çok şey var, Elbette ki belediyemizin ilk 100 günlük planında, planladığımız işlerin derhal devreye alınması noktasındaki konuları konuşacağız. Elbette ki kadromuzla, mevcut kadroyla eşleştireceğimiz, politikalarımız üzerinden bir eylem planımız olacak. Sabah ilk işimiz bununla ilgili ekiplerimizle oturup konuşabilmek.
”EYLEM PLANLARIMIZI BAŞLATACAĞIZ”
Bir başka konu özellikle öncelikli konularda atılması gereken adımların dile her zaman dile getirdiğimiz, hususlar vardı. Örneğin her yerde dile getirdiğimiz, mülteci konusu. Hızlıca bu konuda bir eylem planımızın kurum içindeki mevcut ekiplerle kurum dışından katacağımız diğer arkadaşlarımızla beraber çok üst seviyede politikalar üretmek ve devletimizin ilgili kurumlarıyla da iyi bir iş birliği yaparak, gerçekten hem İstanbul halkına uluslararası politikalar noktasında iş gelişmeleri başlatacağız. Bu gerçekten sokakta saha da sıklıkla dile getirilen ve bizi üzen olayları yaşatmaktadır. Halkımızın bu sesine kulak veren bir belediye olacağız. Elbette ki deprem bizim çok öncelikli konularımız. Kurumsal projelerimizin dışında bu iki konu depremle ilgili yapacağımız eylem planımızı hızlıca harekete geçirmek ve bu konuyla ilgili kısa ve orta vadeli diye tanımlayacağımız eylemlerimizi göreceksiniz adım adım harekete geçireceğiz.
”VATANDAŞI BİLGİLENDİRECEĞİZ”
Elbette ki günlük yaşamımızı etkileyen ulaşımı, kaldı ki göreve geldiğimiz an itibariyle hem birinci köprüden hem ikinci köprüden yapılan tamir ve tadilat işleri dolayısıyla gerçekten trafik sorunu yaşanmakta, biz bunu nasıl takviye edebiliriz ve nasıl çözümleyebiliriz konusunda önerilerimiz, tavsiyelerimiz ve harekete geçireceğimiz, deniz ulaşımı olsun diğer birkaç hususla ilgili hamlelerimiz olacak. Bunun ilk konularından birisi bu olacak. Bu çalışmayı başlatan Kara Yolları Ulaşım Bakanlığı’nı da hem üçüncü köprü hem de diğer geçişlerle ilgili de bir kısım tavsiyelerimiz olacak. Bunları da bugün itibariyle acil İstanbul un konusu olarak gündemimize aldık. Yaptığımız tüm iş ve işlemleri vatandaşımıza bildirmek maksatlı vatandaşımızla şeffaf bir bağ kurmak maksatlı bir süreci harekete geçireceğiz. Vatandaşlarımızın bizim göremediğimiz önerilerini bize büyük katkı sunacağı geri dönüşleri elde etmiş olacağız. Bu güzel Cuma gününde güne başlamanın keyfini yaşadığım bu anı, siz değerli basın mensuplarıyla hem de sizler vasıtasıyla tüm İstanbul halkıyla paylaşmayı arzu ettim. Hepimize hayırlı uğurlu olsun, Allah mahcup etmesin. İnşallah güzel günler ve güzel hizmetler ortaya koyacağımız bir 5 yılın ilk gününü hep beraber geçirmiş olalım.”
”ÖNÜMÜZÜ TIKAYACAK HAMLELERE
KARŞI HUKUKİ GİRİŞİMLERİ YAPACAĞIZ”
İmamoğlu, daha sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. İmamoğlu, ”Ticaret Bakanlığı’nın yayınladığı genelgeyle atama yetkisi belediye başkanlarından alınıp, belediye meclisine verildi. Bu konu Ankara’da mahkemelik oldu. İptal oldu. Sizin İstanbul için bir girişiminiz olacak mı” sorusuna, ”Bu çok yeni bir konu değil. Her belediyenin artık şirketi, iştiraki var. Bütün belediyelerin iştirakleriyle ilgili gönderilmiş bir genelge. Elbette ki, İstanbul ve Ankara daha ön planda duruyor. Ankara’da, Ankara Büyükşehir Belediyesi lehine çıkmış bir karar var. Yanılmıyorsam BELKO şirketi olsa gerek. O şirketle ilgili çıkmış bir karar var. Zaten tamamen kanuna aykırı bir genelge. Kanunda çok net yetkilinin kim olduğu. Belediye başkanına ait bir yetkiyi belediye meclisine sevk etmenin kanuna aykırı olduğu konusunda çok net. Bütün belediyelerin dava açarak mahkeme süreçleriyle bu süreci tamir etmesi çok gereksiz. Alınan ve gönderilen genelgeyi açıkçası çok anlamlı bulmadık. Bu konuyla ilgili Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’ne başvurumuzu yapacağız. Uyarımızı yapacağız. Kanuni haklarımızı arayacağız. Umarım geri dönüş sağlanır. Çünkü hiç anlamlı olmayan bir genelge. Giderilmesiyle ilgili hukukun da bize yardımcı olacağının farkındayım. İnşallah bu sıkıntı giderilir zira bizim de oldukça yüksek sayıda iştiraklerimiz var. İştiraklerimiz, İstanbul’un konsolide bütçesinin neredeyse 3’te 2’sini kapsıyor. Dolayısıyla İBB diye baktığımız kurumsal yapının dışında, 3’te 2’sinin olduğu şirketler tarafı var. İBB’yi yönetebilmek, daha çok buralarda geçiyor vatandaşa dokunan iş ve hizmetlerle ilgili. Bu konuda önümüzün tıkanmasıyla ilgili bu hamlenin biran önce giderilmesiyle ilgili hem ilgili kurumlarla görüşeceğiz hem de hukuka dair girişimlerimizi yapacağız. Hızlıca tadil edilmesiyle ilgili umudumuz yüksek” yanıtını verdi.
”ADALETİ VE LİYAKATİ SAĞLAYACAĞIZ”
İmamoğlu, “Son günlerde sosyal medyada bazı çalışanların işten çıkartıldığı konuşuluyor. Bununla ilgili bir incelemeniz var mı” sorusuna da “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde hangi konu varsa inceleyeceğiz. Tabii ki sıralaması var. Ama insan kaynağı da çok önemli noktalarından bir tanesi. Eğer haksız yere işten çıkarılma varsa, eğer haklı olmamasına rağmen şu anda Büyükşehir Belediyesinden maaş alan varsa yani her iki husus da irdelenecek, incelenecek. Kaldı ki bir buçuk iki aylık dönem içerisinde bir kısım işe alımla ilgili de bize ulaşan ihbarlar var. İştirakler üzerinden daha, bu konuyu da araştıracağız. Adil olunmuş mu? İşe alımlarla ilgili nasıl bir uygulama ortaya konulmuş, sınavları mülakatları, nasıl bir inceleme, nasıl bir sorularla insanlar elenmiş? Tümüne bakacağız. Bu konularda hassasız çünkü meydanlarda en çok verdiğimiz söz şu: Adil olmak. Liyakate göre hareket etmek. Asla torpille, bu torpil şahsi torpil olabilir, parti torpili olabilir. Benim partimmiş, başkasının partisiymiş hiç umurumuzda değil. Adalete ve liyakati bu kuruma kazandırmak adına tümüyle bu bahsettiğiniz insan kaynaklarının mevcut durumu olsun, kuruma girişleri olsun, son yakın plan içerisindeki 5-6 aylık dilimde ve bundan sonra bu konudaki hassasiyetimizi şeffaflık metoduyla göreceksiniz sizlerin önüne servis edeceğiz. Siz de aslında, analiz edebilme ve bu süreci irdeleyebilme sansına sahip olacaksınız. Gerçekten toplumda, emek konusunda, işe girme konusunda, bu adaletsiz duygusunu yenmediğimiz takdirde, bir toplumsal huzur elde etme şansımız çok zor. En başta anneler, babalar, sonra gençler, herkes, hatta çocuklar niye? Çünkü anne ve babaları işe girecek ve onların ekmekleriyle hayatlarını geçirecek. Çocuklar bile annelerine babalarına adaletsizlik yapıldığı konusunda bir inanca sahipler. Tümüyle bu adaletsizlik duygusunu ortadan kaldırmak için gerçekten bu alanda liyakati ve adaleti çok sağlayacağız. Bu konuda arkadaşlarıma sonuna kadar bu prensiplerden vazgeçilmemesi için talimatım var. Asla. Bu dediğimiz sorgulamaları da yaparak tadil edebileceğimiz birtakım iş ve işlemleri de yaparak düzelteceğiz” şeklinde yanıtladı.