14 Mayıs, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin gelmiş geçmiş belki de en önemli seçimi. Bunca yıllık meslek hayatım boyunca yerelden genele çok seçime tanıklık ettim. Sahada teşkilatların ve adayların arasında nice çalışmaları izledim, yorumladım, yazdım, yayımladım. Ne gazeteler bastık, ne haberler yaptık. Siyaset bu, kimler kazandı, kimler kaybetti.
Şüphesiz ki her seçim zor ve mühimdi lakin bu, 100 yılın tarihi dönüm noktası olacak. Onun için bir bambaşka. Bir yanda 21 yılın iktidar partisi diğer yanda muhalefeti tek blokta toplamayı başaran ana muhalefet. Bir yanda yüzde 50+1’i hedefleyen Cumhurbaşkanı adayları, diğer yanda parlamentoda çoğunluğu sağlamaya çalışan partiler.
Bir yanda mevcut sistemle yola devam etmek isteyen iktidar, diğer yanda güçlendirilmiş parlamenter sisteme yeniden dönüş yapmayı taahhüt eden muhalefet. Haliyle bol keseden dağıtılan vaatler de havada uçuşuyor. Tabanda toplum da bu minvalde safını belirlemiş vaziyette.
Pandeminin ardından ekonomik kriz ve akabinde deprem felaketi ile sarsılan ülkede seçim gündemi haliyle gergin ve hassas. Siyasilerin konuşmaları, söylemleri ve tavırları ister istemez taraftarlarını olumlu, olumsuz harekete geçirebiliyor. Halbuki meydanlar ve sosyal medyada her ne kadar derin ayrışma olduğu gözlense de günlük rutin yaşamda herkes ekmek telaşında, kendi derdinde.
Artısıyla eksisiyle hayatın her türlü halini bizzat yaşayan seçmen, izliyor, gözlüyor, analiz ediyor ve ona göre aklında kararını veriyor. Sonra da beklediği o gün geldiğinde sandığa gidip özgür iradesiyle gereğini yapıyor. Babanın evlada, eşin eşe hükmedemediği bir yer sandık. Demokrasinin en özel ve güzel yanı bu olsa gerek. 100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti de bugüne kadar demokrasinin en güzel örneklerini yaşadı ve inanıyoruz 14 Mayıs’ta daha güzelini gerçekleştirecek.
Cumhur’undan Millet’ine kazanan kim olursa olsun, sonuçta 85 milyon bu ülke kazanacak. 15 Mayıs sabahından itibaren; depremin yıktığı 11 ilimizi yeniden ayağa kaldırmak ve ekonomiyi düzlüğe çıkarmak hedefiyle herkes bir ve beraber olup, memleketi daha güzel yapmak için çalışacak. Onun için; aklın ve mantığın yolu bir. Sağduğu ve sükunetle hoşgörü kazansın.