İBB COVID-19 Bilimsel Danışma Kurulu, 3 Mayıs Pazar günü bir araya geldi. Toplantının ardından, İstanbul için Ramazan Bayramı ve öncesini kapsayacak şekilde kademeli bir şekilde sokağa çıkma kısıtlaması uygulamasının gerekliliğine ilişkin görüş ve öneriler açıklandı. Açıklamada, Türkiye’de COVID-19 Pandemisi ile ilgili kritik aşamaya gelindiği belirtilerek, “Ertelenmiş sosyal ihtiyaçların kontrolsüz bir temasa dönüşme ve sağlanan dengenin kaybedilmesi olasılığı göz önüne alınarak, tüm normalleşme adımlarının Bayram sonrasına ertelenmesinin uygun olacağı” ifadelerine yer verildi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) COVID-19 Bilimsel Danışma Kurulu, 3 Mayıs Pazar günü toplanarak, Türkiye COVID-19 pandemisi ile ilgili gelinen süreci değerlendirdi. Toplantı sonrası, İstanbul için Ramazan Bayramı ve öncesini kapsayacak şekilde kademeli bir sokağa çıkma kısıtlaması uygulaması gerekliliğine ilişkin görüş ve öneriler paylaşıldı. COVID-19 Pandemisi ile ilgili kritik aşamaya gelindiği ifade edilen açıklamada, salgının yükselme eğiliminin azaldığı, hastalanan ve iyileşen olgular arasında bir denge oluştuğu belirtildi. Asıl zor dönemin önümüzdeki bir aylık dönemde olduğu belirtilen duyurunun devamında şu ifadelere yer verildi:
-NORMALLEŞME ADIMLARININ ÇOK DİKKATLİ ATILMALI-
“Sağlanan plato yürütülen kısıtlama yönergelerine halkımızın büyük ölçüde uyması sonucunda başarılmıştır. Bu iyilik hali bir rahatlama ya da önlemlerde geçici bir gevşemeyi getirmemelidir. İBB Bilimsel Danışma Kurulu tarafından hazırlanan raporda kısıtlamalardaki geçiş dönemi fazlar halinde tanımlanmış ve nasıl bir geçiş süreci gerektiği ayrıntılı olarak işlenmiştir. Bu rapor ayrıca sunulmuştur.
Halkımızın büyük ölçüde uyduğu kısıtlama tedbirleri beraberinde birçok plan, ihtiyaç, sosyal temasın geleceğe ertelenmesi sonucunu doğurmuştur. Bu erteleme bir yönü ile kısıtlanma zorluğu ile baş etme yöntemi, bir uyum çabasıdır. Ertelenmiş ihtiyaçların aynı zamanda ciddi bir temas riskini getirdiği unutulmamalıdır. Halkımızın fiziksel uzaklık yaşantısına alıştığı bu dönemde alışkanlığı güçlendirmek son derece önemli olacaktır. Bu açıdan normalleşme adımlarının çok dikkatli atılması, tüm adımlarda salgın ve sağlığa ilişkin gerçeklerin öncelenmesi ve toplumsal geleceğe ilişkin kaygıların ön planda olması, ekonomik zorunluluklara yönelik gevşeme adımlarının ise ötelenmesi gerekmektedir.
Ertelenmiş sosyal ihtiyaçların kontrolsüz bir temasa dönüşme ve salgında sağlanan dengenin kaybedilmesi olasılığı göz önüne alınarak tüm normalleşme adımlarının Bayram sonrasına ertelenmesinin uygun olacağı İBB Bilimsel Danışma Kurulunun görüşüdür.
–BAYRAM DÖNEMİ UYGULANACAK KISITLAMALAR GECİKTİRMEMELİ
Belirsizliğin fazla olduğu ya da geleceğin öngörülemediği durumlarda toplumsal olarak kaygılanma, bu belirsizlik ile baş etmek için mevcut kuralları zorlayacak davranışların görülmesi olasıdır. Bayram dönemi uygulanacak kısıtlamaların gecikmesi, takvimin belirsiz olması durumunda riskli davranışların artacağı, yanlış bilginin yayılması, doğru olmayan bilgiye inanma gibi sonuçları doğuracağı unutulmamalı, kısıtlama kriterleri belirsizliğe yer vermeyecek şekilde önceden açıklanmalıdır.
-11 GÜN SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMASI GETİRİLMELİ-
Bu açıdan 16-26 Mayıs 2020 tarihlerini kapsayacak şekilde 7+4 gün olacak şekilde bir sokağa çıkma kısıtlamasının hızla ilan edilmesi gerekmektedir. Önerdiğimiz kısıtlama tedbirleri çerçevesinde aşağıda tanımlanan önlem ve adımların uygulanmasını yetkili kurumlar ve kamuoyuna duyurmak istiyoruz.
1. Öncelikle 23-26 Mayıs 2020 tarihleri arasında Ramazan Bayram süresince arife gününü de içerecek şekilde 4 gün sokağa çıkma kısıtlaması yapılması zaruridir.
2. Bayram öncesinde 16-22 Mayıs tarihlerini de içerecek şekilde 7 gün süresince ihtiyaçların karşılanmasına izin verecek saat aralıkları tanımlı ve zorunlu iş kolları dışında ek bir sokağa çıkma kısıtlama uygulanması yapılması ve bu uygulamanın bir an önce ilan edilmesi önerilir.
3. Toplam 11 gün sürecek kısıtlama uygulaması ile ilgili olarak:
a. Bayram dönemi 4 gün sokağa çıkma kısıtlaması ilanının özellikle erken yapılmasının gerektiği, bu ilanda gecikildiğinde yurttaşlarımızın bayram hazırlığı yönünde bir hareketlilik yaşayabileceği,
b. Ülkemizde sosyal ve ekonomik açıdan en hareketli dönemlerden biri dini bayramlar öncesindeki haftalar olmaktadır. Fiziksel temasın artmasına yol açacak bir hareketlilik bu dönemde son derece tehlikeli olabilir. Bu nedenle kısıtlama kararının bayram dönemi ile sınırlı olmaması, özellikle öncesini de kapsaması gerektiği,
c. Bayram dönemi zorunlu olmayan ve daha çok kültürel alışkanlıklara yönelik örneğin alış-veriş ya da sosyal temas gibi davranışların en aza indirgenmesi amacı ile uyarıların artırılması, gerektiğinde idari tedbirlerin uygulanması, kurumların ve başta medya olmak üzere görsel/yazılı kaynakların kullanılmasının uygun olduğu,
d. İstanbul İl Hıfzıssıhha Meclisi 29.04.2020 Tarih 30 Numaralı kararındaki “açık olacak işyeri, işletme ve kurumlar” başlığı ile aynı metinde tanımlı “istisna kapsamında olacak kişiler” başlığında belirtilen kapsamın geçerli olması,
4. İstanbul İl Hıfzıssıhha Meclisi 29.04.2020 Tarih 30 Numaralı kararındaki istisnai kişiler kapsamına ek olarak özellikle 65 yaş ve üzeri kişiler için kas ve kemik kaybını azaltmak açısından diğer yaş grupları için tam kısıtlamanın olduğu zamanlarda günlük iki ya da üç saat olacak şekilde (market, fırın, Pazar vb alanlarda bulunmamak koşuluyla) mobilizasyonlarının sağlanması önerilir.
5. Tüm bu kısıtlama kararlarına ilişkin planlamaların bir an önce başlatılması halkımızın kısıtlama süresince daha rahat etmesini, zorluk yaşamamasını, ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayacak ve salgın mücadelesinde önemli bir avantaj sağlayacaktır.
6. Bayram öncesi dönemde hareketliliği artıracak herhangi bir adımın ciddi sonuçları olabileceği, bundan kaçınılması gerektiğini tekrar vurgulamak istiyoruz.”