HER UZMAN ‘UZMAN’ DEĞiLDiR

Tüketici olarak kimden nasıl bir hizmet aldığımızı bilmemiz gerekiyor. Peki bunu nasıl yapacağız? Nelere dikkat etmeliyiz? Uzman seçerken ne yapmalıyız? Sağlığımız için yaptığımız tercihlerin doğru olup olmadığına nasıl emin olabiliriz? Aslında bunun herhangi bir formülü yok. Her ne kadar uzun yıllar süren eğitimler ve emekler sonrasında doktor, uzman doktor, yard. doç., doç. ve prof. ünvanlarını alıyor olsalar da hepsi bir değil. 

Şu güzelim ülkemizde işini büyük bir aşk ve şevkle yapan bir grup uzman ve profesyonel var ve onların önünde saygıyla eğiliyorum fakat işini bir şekilde insanların çıkarı için değil de kendi çıkarı için kullanan başka bir grup var ve bunlara da korkunç kızıyorum. 

Bu “alan dışı” çalışanlar diye tabir ettiğimiz kişilerin web sitelerine baktığınız zaman A probleminden tutun da Z problemine kadar alfabenin bütün harflerini kapsayan her türlü psikolojik ve psikiyatrik rahatsızlığı tedavi ettiğini beyan ediyor. Bunu yapmak fiziki olarak mümkün değil! 

Sizi bilmem ama her alanda uzman olduğunu iddia eden birisi beni çok ürkütür çünkü ne yaptığını ve nereye saldıracağını bilmediğinden dolayı “rastgele” her alana el atarak hasta/danışanlara fayda sağlamayıp zarar verecektir. 

Sonrasında da hasta/danışan işini adam gibi yapan uzmana karşı olan güvenini kaybediyor ve bizlere geldiğinde yanlış bir tedavis sonucunda oluşan önyargıyı kırıncaya kadar göbeğimiz çatlıyor – tabii o önyargıyı kırabilirsek.

Bu konuda bir şey daha dikkatimi çekiyor. Bazıları da öyle güzel reklam yapıyor ki “tedavide % 99 başarı oranı” ile yola çıkıyor ve korkunç bir reklam ve pazarlama tekniğini kullanarak kendisini sizlere ulaştırıyor. Aslında bakarsanız “% 99 başarı” çok fazla iddialı bir terim. 

Peki bu ne anlama geliyor? Hemen anlatayım: 100 tane hastanın arasından 99’u başarıyla tedavi oldu, 1 tanesinin tedavisinde sıkıntı yaşandı ve bu 1 kişinin başarısızlığı da uzmandan kaynaklı değil, kişinin kendisinden kaynaklı bir durum. 

Şaka gibi! Bizim işimizde laboratuvar ölçümü yapmıyoruz dolayısıyla her danışandan aynı milimetrik sonucu almamız mümkün değil. Bu sizi yanıltmasın! Hangi alanda olursa olsun… Uzman seçerken lütfen dikkatli olun. 

Eğitimine bakın. Deneyimine bakın. Uzman seçerken dikkat edilecek başka bir husus ise mezuniyetten sonra almış olduğu uzmanlık eğitimlerine bakın. Kendisini ne kadar geliştirmeye açık? Mezun olduğu bilgilerle mi işini çekip çevirmeye çalışıyor yoksa sürekli var olan temlinin üzerine koymaya devam mı ediyor.

Mesleki ahlak/etiklere ne kadar bağlı olduğuna bakın. Bilimsel katkıları nelerdir? Kongreye katılmış mı? Makaleleri var mı? Kitap yazmış olması bir derece önemli ancak ne yazık ki bu konuda da çok sıkıntılı bir durum söz konusu. İntihal dediğimiz aşırmacılık ya da fikir hırsızlığı söz konusu.

Nasıl korsan CD/DVD varsa akademik ve profesyonel camiada da bu korsan hikayesi var ve son derece can sıkan bir durumdur. Onun için dediğim gibi, kitap önemli ama çok da değil – hele de kitabın arkasında kaynakçası yoksa! Ben şahsen öyle kitapları almıyorum çünkü oraya yazılanlar elbet bir yerden gelmiştir. 

Yazan kişi anasının karnından bu bilgilerle doğmadığı gibi bu bilgi kaynaklarını beyan etmiyorsa o kitap ya çoklu kaynaklardan tercüme edilerek bir araya getirilmiştir ya da bir çok 

kaynaktan birleştirilip “kendi eserim” olarak piyasaya sürülmüştür. 

Bütün bu soruları sormaya hakınız var… Gittiğiniz kişi sizin bu sorularınız karşısında tavır takınıyor ya da cevaplamaktan kaçınıyorsa zaten o kişiye gitmeyin! Her şeyi “tedavi ederim” 

diyenlerden korkun! 

Bilinçli tüketici olmak soru sormakla başlar. Muayene ücretleri oldukça yüksek ve parayı sokaktan veya ağaçtan topladığınızı sanmıyorum. Dolayısıyla sorun soruşturun. Emin olduktan sonra karar verdiğiniz uzmana gidin…