EĞRİSİYLE DOĞRUSUYLA GEÇEN SEÇİM

Bölgemizde seçimi farklı kılan en önemli özellik; Sarıgazi, Samandıra, Yenidoğan, Alemdağ, Taşdelen, Ömerli ve Çekmeköy gibi 7 beldenin kapatılması, yerine Ataşehir, Sancaktepe ve Çekmeköy gibi 3 yeni ilçenin kurulmuş olmasıydı.

Yeni ilçelerden Ataşehir de, yanlış aday tercihi yüzünden CHP’ye kaptırılacaktı. Ak Parti iktidarının “Kadıköy’ü böl, parçala ve elde et” mantığı ile yeni ilçe yaptığı iddia edilen Ataşehir’de dengelerin değişmemesinin en büyük nedeni bu yanlış aday hatası olacaktı. 

Yoksa CHP, Battal İlgezdi ile değil Ataşehir’i almak Kadıköy’ü bile zor alırdı. Ak Parti ne zamanki Ömer Abamor’u aday yaptı, CHP Ataşehir’de seçimi garantiledi…

Bir diğer yeni ilçe Sancaktepe’nin yeniden Ak Parti’de kalması ise; Sarıgazi’nin artık ‘sol’un kalesi olmaya yetmediğini gözler önüne serecekti. Çekmeköy’ün seçim notlarını ise gelecek yazıma bırakıyorum.

Üsküdar’da rahmetli başkan Mahmet Çakır’ın yerine Mustafa Kara ile çıktığı yarışta CHP’ye karşı zorlanan Ak Parti, adeta ecel teri dökecek ve seçimi ufak farkla alacak; Ümraniye’de ise Hasan Can’la rahat bir sonuca ulaşacaktı. Sultanbeyli’de Hüseyin Keskin’le hakeza öyle. 

Beykoz da büyük bir düelloya sahne oldu geçen seçim. CHP’nin boylu, poslu, yakışıklı ve genç adayı Alaattin Köseler’in, Ak Parti’nin yaşı ilerlemiş adayı Yücel Çelikbilek karşısında hüsrana uğraması; siyasetin görünüşe değil, birikim ve tecrübeye dayandığını bir kez daha hatırlattı.

CHP’nin İstanbul’daki tek sürprizi; o günlerde ‘Gandi Kemal’ lakabıyla ünlenen Kılıçdaroğlu’nun adaylığıydı. Karınca gibi çalışarak Kadir Topbaş karşısında iyi bir başarı grafiği sergileyen Kılıçdaroğlu’nun seçim almaya yetmeyen performansı; bu işlerin ekip ve sistem işi olduğunu gösterdi.

Şimdi yeni bir seçim dönemine giriyoruz ve yine Ak Parti ile CHP adaylarının çekişmesine tanık olacağız. Gelecek yazılarımda ilçe ilçe; tüm aday adayları ve partileri bir bir ele alıp değerlendireceğim…