Ramazan’dı, bayramdı, yazdı, yağıştı, sıcaktı derken… Kaşla göz arasında bir seçimi daha geride bıraktık. Yeni dönem ülkeye ve millete hayırlı olsun. Sonuç, malumun ilanından başka bir şey değil… Sonucun sonucu da aynı şekilde… Her seçim sonrasında olduğu gibi; balkon konuşmasının kucaklayıcılığı, ana muhalefet ve diğerlerindeki çalkantılı süreç, kongreye giderler mi?, genel başkanlıktan istifa ederler mi? vs., vs… Siyaset bu… Koltuk savaşından başka bir şey değil… O koltuğa popoyu değdiren yapışıp kalıyor. Genel görünüm böyle…
Yerele dönecek olursak; Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçları geçen 30 Mart yerel seçimleri ile neredeyse aynı. İlçeler bazında rakamlar belki yükselmiş fakat kazanan ve kaybedenler hep aynı. Ümraniye, Çekmeköy, Sancaktepe, Sultanbeyli, Üsküdar, Şile, Beykoz, Tuzla ve Pendik’te yine Ak Parti Adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yüksek oy alırken; CHP’li belediyelerin işbaşında olduğu Ataşehir, Maltepe, Kadıköy, Adalar ve Kartal’da ise çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu yarışı önde tamamladı. İstanbul geneline baktığımızda da yarış üç aşağı beş yukarı geçen yerel seçimle örtüşüyor.
Seçimin performans analizini yapacak olursak: her zamanki gibi iktidar partisi çalıştı, diğerleri yattı, uyudu, tatil yapıp keyfine baktı. Elbette içlerinde etkin saha çalışmaları yapan ilçeler yok değil lakin bu kadar işte… Şimdi gelinen süreçte CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifasını isteyen bir sürü tembel teneke sosyal medyada, orda burda ortalıkta serseri mayın gibi tef çalıyor. Kılıçdaroğlu, istifa edeceği varsa bile sırf bu entrikacı ve tetikçi grubuna inat görevine devam edecektir diye düşünüyorum…
Hele hele hiç üzerine vazife olmayan öyle ‘hacıyatmaz’lar var ki, kamuoyu bunlara ‘Siyaset sizin neyinize’ deyip bilmem neresi ile gülüp geçiyor… Bu, sonradan olma, bilmem nerden dönme sözde yerel siyasetçiler, bilmem kaçıncı maddeden tepeden inerek bugün CHP’de aday adayı olup üçün birini alırlar, yarın MHP’de öbür gün başka başka kapılarda şansını deneye deneye uzayıp gideceklerdir… Umut dünyası, Nasrettin Hoca’nın göle çaldığı yoğurt misali ya tutarsa hesabına…
Yeniden iktidar kanadına dönecek olursak; Başbakan Erdoğan’ın % 50’nin çok fazla üzerinde olmayan bir oranla Çankaya’ya çıkması Ak Parti’nin durumunu bir nebze zora sokuyor gibi. Şimdi Ak Parti’nin başına güçlü bir genel başkan ve ekonomi yönetimini sıkı tutacak vizyonu Erdoğan gibi zengin bir başbakan gerekiyor. İlçe yönetimleri, ilçe başkanları ve teşkilatlar eskisinden daha çok çalışmalı… Aksi takdirde Haziran 2015 seçimlerinde işler zora girer…
Ak Parti’de değişmeyen 3 dönem kuralı Haziran 2015’te meclise birçok yeni ismin girmesi demek. İktidar partisinin başarısını sürdürmesi halinde; bu yeni isimler arasına şu an bölgemizde görev yapan bazı ilçe belediye başkanlarının da adları telaffuz edilmeye başlandı. Hatta ve hatta milletvekili olabileceği öne sürülen Ak Parti’li belediye başkanlarının yerine kimlerin gelebileceği noktasında isimler bile konuşuluyor. Önümüzdeki birkaç ay boyunca yeni dönemi oturtacak olan Ak Parti, yeni yıla Haziran 2014 gündemi ile girecek…