Nöbetçi Eczaneler
Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, koronavirüs sürecinde yapılan yardımlarla ilgili kıstasın talep edenin ihtiyaç sahibi olması olduğunu, başka bir ölçü olmadığını söyledi.
Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, ‘Ümraniye Soruyor Başkan Yıldırım Cevaplıyor’ programında vatandaşların sosyal medya üzerinden yönelttiği soruları cevapladı. Koronavirüs salgını sürecinde Ümraniye Belediyesi’nin verdiği hizmetleri anlatan Başkan Yıldırım, başta dezenfekte çalışmaları olmak üzere bir çok konuya değindi. Bu süreçte yapılan sosyal yardımları da anlatan Başkan Yıldırım, “Bu süreçte de Ümraniye Belediyesi olarak çok ciddi çalışmalar yaptık. Bugün itibari ile 22 bin 648 aileye gıda yardımı yaptık. 526 ailemize günde iki öğün sıcak yemek dağıttık. Bu ailelerden bazılarına sosyal market kuponu veriyorduk 5 bin 446 aileye, daha evvel tespit edilmiş, standartları olan bu ailelerimize, kimine 200 lira kimine 300 lira yardım yaptık. Aşevimiz hiç durmadı. Daha önce 300’ün üzerindeydi bu aileler şimdi 526 aile oldu, bu vesile ile evde imkanı olmayan, kimsesi olmayan belediyemize başvuran herkese sıcak yemeğini verdik.
Bir de ‘Vefa Grubu’ var biliyorsunuz kaymakamlığımızla birlikte oluşturulan. 65 yaş üstüne erzak kolisi, temizlik paketi şeklinde, 623 aileye devamlı bu yardımları yineledik. Ayrıca da erzak dağıtımı yaptık. O da 16 bin 812 aile, toplamında da 22 bin 648 aileye.. Kimisi kartla, kimisi bizzat erzak kolisi ile kimisi de işte 65 yaş üstüne de paketlerle gönderip, hem temizlik paketi gönderdik hem de yiyecek paketi gönderdik. Çok şükür bunu devir daim ediyoruz zaten. Ramazan ayında da devam edeceğiz” dedi.
Bir vatandaşın yardımların belirlenme şekli ile ilgili yönelttiği bir soruyu yanıtlayan Başkan Yıldırım, “Biz bu koronavirüs olmadan önce zaten belediyemiz olarak, Sosyal Yardımlaşma Vakfı’mız olarak elimizde donelerimiz vardı. Bize müracaat eden ihtiyaç sahibi insanlara zaten kart veriyoruz. O da bir ara 7 binin üzerindeydi 5 bin 446 aileye kadar düşürdük. Çünkü önceden işi varken işi bulduktan sonra bu sefer yardımdan düşmüş oluyor. Bunlar tek tek inceleniyor. Kira durumu, evi var mı, arabası var mı, ailede kaç kişi çalışıyor hepsinin kıstasları var. Onun için kimisi 150 lira alıyorsa çok ihtiyacı olan 300 lira alıyor. Bu kıstaslar hepsi bilgisayar ortamında tespit ediliyor. Zaten düğmeye bastığın zaman kimin üzerinde bina var, kimin üzerinde arsa var, kimin üzerinde araba var, devlet bunu biliyor zaten. Ondan dolayı kimse endişe etmesin. Bize müracaat eden herkes inceleniyor, istisnasız herkese yardım yapılıyor” şeklinde konuştu.
Bir vatandaşın yardımlar sırasında ayrımcılık yapılıyor iddiası üzerine Başkan Yıldırım şu cevabı verdi. “Bakın ben AK Partili bir belediye başkanıyım ama Ümraniye’nin belediye başkanıyım. AK Parti’den seçildim ama tüm Ümraniye’nin belediye başkanıyım. Böyle başkan olduktan sonra herhangi bir partinin belediye başkanı değilsin artık. Bütün Ümraniye’nin belediye başkanısın. 710 bin nüfusumuz var, 200 binin üzerinde hane var. Biz onların hepsine hizmeti eşit götürüyoruz. Yani şu sokak AK Parti sokağı diyebilir misin? Bu sokak CHP sokağı diyebilir misin? Bu sokak yok MHP sokağı diyebilir misin? Böyle bir şey olabilir mi. O sokakta her türlü fikirden arkadaşımız var, kardeşimiz var. CHP’lisi de var, AK Partilisi de var, MHP’lisi de var, başka partilisi de var. Biz kim ihtiyaç sahibi ise kıstasımız o. Öyle şu ayrım bu ayrım yaparak, cinsiyet ayrımı olmaz, böyle bir şey olmaz yani. Öyle bir şey bizim kitabımız da yer almaz. Zaten anlayışımız da olmadığı gibi bu suçtur yani.
Kimse bu işte siyaset yapmasın. Bunların hepsi algı operasyonu. Bu işin siyaseti olmaz, bu hizmet işi. Hele böyle bir hastalık anında, hele koronavirüs gibi bir salgının olduğu ortamda böyle bu işin siyaseti olmaz. Siyaseti yaparlarsa başka türlü yaparız. Onun siyaset dilini biliriz biz yani. Ama böyle şuna yardım ediyor, buna yardım ediyor, hakkımı helal etmem.. Evet yapıyorsam hakkını helal etmesin ama bize gelirse hakkını helal eder. Yapıyorsam hakkını benden alsın ama yapmıyorum ben.
Bizim arkadaşlarımız adil bir şekilde, herkesin ihtiyacına cevap verebilecek şekilde, hiç kimseyi ayırt etmeden şucu bucu diye.. Biz de yolda geçen birine, bırakın Ümraniye’yi dışarda yaşayan biri de gelse biz ona da yardım ederiz. İsmet Yıldırım olarak iddia ediyorum bizde ayrımcılık olmaz. Kesinlikle bizim kitabımız da böyle bir şey yok. Bir örf ve adetimizde olmaz, iki dinimizde böyle bir şey yok, üç ben Ümraniye’nin belediye başkanıyım. 710 bin nüfusa eşit muamele yapmak durumunda olan bir belediye başkanıyım.
Hatta özellikle CHP’li arkadaşlar getirdiler liste verdiler, listede tekerrür olanlar hariç, yirmi otuz tanesi hariç, alın gönderin verin dedik. Meclis üyesi arkadaşlarımız gönderdi. Başka partiden arkadaşlarımız gönderdi. Biz bütün partilerin, her yerin koronavirüsten dolayı dezenfeksiyonunu yapıyoruz, bütün binaları. Biz İSKİ binasını dezenfekte ediyoruz, İGDAŞ binasını yapıyoruz büyükşehir belediyesine bağlı olmasına rağmen. Niye? Kendi kamu kurumumuz. Burada hizmet veriyor. Öyle bir ayrımcılık olabilir mi. Kimse siyaseti belden aşağı yapmasın. Burdan da bir şey çıkarmasın. Vatandaş hakkını görüyor. Bizim şuan tespit ettiğimiz 20 bin aile var. Daha da varsa bize müracaat etsin. Hiç kimseyi erzaksız bırakmayız.”
Bir vatandaşın Trabzon Park’ın neden Trabzonluların elinden alındığı yönünde bir soruya ise Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, “Bunlar algı operasyonu. Biz anne ve babamızı seçme hakkına sahip değiliz. Biz Rizeli olmayı kendimiz seçmedik. Öbürü Trabzonlu olmayı, öbürü Karslı olmayı.. Biz 81 vilayetten müteşekkil 83 milyona yaklaştı nüfusumuz, hepimiz bir kardeşiz. Biz de ayrımcılık yok. Biz de şuculuk buculuk yok. Kesinlikle öyle bir şey olmaz. Böyle Trabzon milliyetçiliği, Kars milliyetçiliği, yani mikro milliyetçilik yok. Ben hayatımda bu kadar sene kamuda çalıştım. Kimse diyemez ki kendine Rizeli şoför bile aldı diyemez. Öyle bir anlayışımız yok. Kim liyakatlıysa kim işine uygunsa onu alıyoruz. Biz yeni işçiler aldık bak bakalım içerisinde kaç tane Rizeli var, kaç tane Trabzonlu var, kaç tane Karslı var. Hepsine eşit muamele yaptık.
Orada millet bahçesi yapıyoruz. Bir tane yaptık biliyorsunuz çok beğenildi. Biz daha önce yaptığımız millet bahçesinin bir benzerini orada yapacağız. Zaten orayı gördüler. Zaten bizim hiç kimse ile bir kavgamız olmaz. Biz buraya kavga için gelmedik ki. Biz buraya hizmet etmek için geldik.
Orayı millete açacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun, millet bahçeleri ve millet kıraathaneleri kültürünü bu vesile ile belediyelere ve şehirlere yerleştirdi. Biz şimdi bunlarla yarışıyoruz. Kim daha iyi millet bahçesi, vatandaşa hizmet ederek ortaya koyabilir diye.. Bugün ben bir araştırma yaptım, en önemli araştırma konularından bir tanesi yeşil alan diyor vatandaş. İşte benim 1 milyon 200 bin metrekare aktif olmayan ormanım vardı, ben onu vatandaşa açacağım bu kadar. Ha orada Trabzon Derneği varmış, öbür dernek varmış, onlar da kendini orada temsil ederler yani. Hepsi bizim kardeşimiz. Buradan Trabzonlu kardeşlerime selam gönderiyorum. Hiç biri algı operasyonuna girmesin. Burada eşit muamele yapan, şuculuktan buculuktan dolayı, görüşünden dolayı, fikrinden dolayı veya memleketinden dolayı hiçbir ayrımcılık yapamayan bir kardeşiniz var burada. Hiç merak etmeyin. Trabzon da bizim, Rize de bizim, Kars da bizim, Edirne de bizim..
Trabzon parkın ismi değişmeyecek yalnız şu olacak. Bahçe dedik ya, sayın Cumhurbaşkanımızın getirmiş olduğu ifade.. Ümraniye Trabzon Millet Bahçesi diyeceğiz” şeklinde konuştu.
