Bundan sonra yeni hizmet dönemini dolu dolu icra etmek gerekir. ‘İş bilenin, kılıç kuşananın’ mantığı ile değil gerçekte hizmet…
Sözüm başkanlara, yardımcılarına siyasi kadrolara, muhtarlara velhasıl tüm yerel idarecilere… Seçim tantanası geldi, geçti. Bundan sonra halkın istekleri ve verilen sözlerin yerine getirilme zamanıdır.
Kimse kraldan çok kralcı olmamalı, bir başkanın atadığı yardımcıları ya da personeli kendisi ile vatandaş arasında duvar örmemeli. Kitabına uydurma, oradan öbür tarafa kaydırma, adam kayırma, yolsuzluk… Hepsinin ortak adı hırsızlık ve haramdan başka bir şey değildir.
Unutulmamalıdır ki 5 yıl dediğin çabuk gelip geçer. Daha çok şey yazılabilir ama bir fıkrayla konuyu bağlayalım.
Adamın biri yüklü kağnısıyla yokuş yukarı çıkarken, öküzlerin takati kesilir ve yolun ortasında kala kalır.
Sağına soluna bakar; fakat yardım edecek kimse bulamaz.
Hemen aklına Hızır gelir…
Başlar dua etmeye.
Allah’ım! Ne olur, bana bir Hızır!
Gerçekten duası kabul olup
Hızır imdada yetişir.
Kağnının arkasından iterek yokuşu kolayca çıkarlar.
Biraz düzde yol aldıktan sonra inişe gelirler.
Artık işler kolay. Bu sefer Hızır arabanın önünde yürümeye başlar.
Nasılsa adamın ihtiyacı kalmamıştır.
Yokuş da bitti!
Başlar Hızır’a söylenmeye…
Hey! Hızır mısın nesin? Çekil oradan… Arabanın oku bir tarafına dokunacak!
Peki, biraz önceki dualar ne oldu?
Ne olacak? Uçup gitti.
Şunu unutmamak lazım.
Ya inişte araba fren tutmazsa? Bunu hiç hesap etmiyor.
Aslında yokuşlar da inişler de bitmez!..
Her ikisinde de başkalarına ihtiyaç olabilir.
Ve son söz; unutmamak gerekir ki, makamlar bugün var yarın yok!