Alemdar’a adını veren, Danişmentli Devleti komutanı ve kurucularından Şehit Turasan Bey’in şehitlik makamı Anıt Mezara dönüştürülüyor (Alemdar veya Sancaktar ya da Bayraktar Türk ordusunda bir birliğin bayrağını ve sancağını taşıyan askere verilen addır.)
Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun, Sultan Alparslan komutasındaki 50.000 kişilik alpler ordusuyla birlikte, Doğu Roma İmparatorluğu’nun (Bizans) 300.000 kişilik ordusunu 1071 tarihinde Malazgirt Ovasında yok etmesiyle, Anadolu’nun kapıları Saka-İskit Atalarımızdan sonra 2. kez geri dönen Türklerin kurduğu devlete açıldı. Anadolu’da devlet kurmak için görevlendirilen Danişmentli devlet yönetimi, ordusunu ikiye ayırarak Turasan Bey’i ve Çavuldur Çaka Bey’i, Doğu Roma İmparatorluğunun Başkenti İstanbul’u fethetmek üzere görevlendirmiştir. Batı Danişment ordusu 1072 yılında İstanbul’a hareket etmiştir.
İşbu Türk ordusu 1075 yılında fetihler yaparak Üsküdar kıyılarına kadar gelmiş, orduyla beraber hareket eden onbinlerce Türkmen geçilen yerlere yerleşmiş ve özellikle Kandıra-Şile-İzmit Bölgesinde Manav Türkü adıyla bilinen köyler kurulmuştur. O dönemdeki adıyla tüm Anadolu Yakasını kapsayan Üsküdar Alemdar’da (Alemdağ) bir kale inşa edilmiştir. 1076 tarihinde Doğu Roma askerleriyle yapılan en büyük savaşta Turasan Bey ve askerlerinin çoğu şehit olmuştur. Çavuldur Çaka Bey ve bir kısım asker de esir düşmüştür. Turasan Bey ve askerleri, şu anda 15. Füze Üs Komutanlığı’nın sınırları içerisinde kalan bölgeye defnedilmiştir.
Yüzyıllar boyunca, her yılın mayıs ayının ilk haftasında bu şehitlik ziyaret edilmiş, törenler düzenlenmiş, dualar edilmiştir. Danişmentli Devleti Komutanı Turasan Bey’in askeri bölgede kaldığı için unutulmaya yüz tutmuş bu şehitliği restorasyon çalışmaları ile yenilenerek gün yüzüne çıkarılacaktır. Tarihi bir sorumluluk misyonu ile bu anlamlı girişimi gerçekleştiren Tarihi Danişmentliler Eğitim, Tarih ve Hukuk Araştırmaları Derneği ilk adımı İstanbul Valiliği nezdinde atmıştır ve süreci takip etmektedir.
İstanbul Anadolu yakasında yer alan bu önemli tarihi mirası ortaya çıkarmak ve yeniden halka açmak için ilk ve en önemli adım Tarihi Danişmentliler Eğitim, Tarih ve Hukuk Araştırmaları Derneği tarafından atılmıştır. Alemdar’a adını veren Danişmentli Devleti Komutanı, Seyyid Battal Gazi torunu Turasan Bey’in, 1960’lı yıllardan itibaren askeri bölge sınırları içinde kalan şehitliğinin Tarihi Danişmentliler Eğitim, Tarih ve Hukuk Araştırmaları Derneği’nin girişimleriyle yapılacak restorasyon çalışmaları ile ihya edilerek yeniden halka açılması ve her yıl mayıs ayında şehit atalarımız için anma töreni düzenlenmesi hedefleniyor.
1960’lı yıllara kadar halkın ziyaretine açık olan şehitliğin, sonraki yıllarda 15. Füze Üs Komutanlığı askeri bölgesinin sınırları içinde kalması sebebiyle projeye ilişkin İstanbul Valiliği’ne bir dilekçe ile başvuran Tarihi Danişmentliler Eğitim, Tarih ve Hukuk Araştırmaları Derneği’nin Başkanlar Kurulu Üyeleri; Demet Tekdemir, Ahmet Çelebi, Kemal Atakan Çelebi, Aydın Yıldırım, Metin Eren, Fuat Yılmaz, Şafak Yağan ve Muzaffer Çelebi, İstanbul’umuzun çok değerli Valisi Sayın Davut Gül’ü makamında ziyaret ederek konuya ilişkin ayrıntılı bilgi vermiştir.
Diğer taraftan, halk arasında “Alemdar Dede” olarak bilinen Danişmentli Devleti Komutanı Turasan Bey’in Şehitliği’nin restorasyon çalışmaları için valilik onayına sundukları dilekçenin 1. Ordu Komutanlığı’na havale edildiğini ve süreci takip ettiklerini www.yerelgazete.com.tr ye açıklayan DanişmentLİ-DER Başkanları, Ahmet Çelebi ve Demet Tekdemir, son derece önemli bir tarihi mirası, asıl sahibi milletle buluşturacak olmanın heyecanını yaşadıklarını kaydettiler.
“Dernek olarak; atalarımızın mirasını ihya etme, onların kültürlerini yaşatma ve varlığını gelecek nesillere aktarma gibi tarihi bir misyonumuz var” diyen Ahmet Çelebi; “1076 yılında şehit olan Seyyid Battal Gazi torunu Turasan Bey ve şehitlerimiz, hem Türk milletine hem de İstanbul Anadolu yakasında o günkü adıyla bilinen Üsküdar’ın (Beykoz, Sancaktepe, Çekmeköy, Sultanbeyli, Ataşehir, Kartal, Maltepe, Pendik, Tuzla, Kadıköy ve Şile gibi bölgelerin) yeniden Türkleşmesini sağlayan savaşlar veren Danişmentli Devleti’nin değerli bir komutanıdır. Turasan Bey, Doğu Roma’nın Anadolu Yakası’ndaki topraklarının fethine mazhar olan kişidir. Danişmentli Devleti’nin bayrağını taşıdığı için “Alemdar” olarak tarihe geçer ve şehit olduğu bölge Alemdar adını kendisinden almıştır.” dedi.
Çelebi, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Bölge insanı, Turasan Bey şehitliğini yüzyıllar boyunca Alemdar Dede türbesi olarak ziyaret eder, dilek diler, dua eder ve Allah rızası için adadığı kurbanlarını burada yerine getirirmiş. İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy bile Alemdar’da yaşadığı yıllarda, türbeyi ziyaret edip ve bazı yazılarına konu etmiştir. Osmanlı’dan sonra Cumhuriyet döneminde, 1960’lı yıllara kadar bu böyle bilinegelmiş, ta ki 1960’lı yıllarda bu bölgeye 15. Füze Üs Komutanlığı gelene ve askeri bölge ilan edilene kadar. Türbe ve şehitlik askeri bölgede ormana sıfır noktasında tel örgülerin arkasında kalınca, “Gözden ırak olan gönülden de ırak olur.” misali halk da zamanla burayı ne yazık ki unutmuştur.
Eş Genel Başkan Demet Tekdemir ise açıklamalara ek olarak: “Derneğimizin tüzüğünde de yer aldığı üzere şimdi, tarihi mirasımızın korunması ve yaşatılması adına önemli bir görevi kendimize şiar, yol ettik. Türk Tarih Kurumu başta olmak üzere, bütün tarihi kaynaklarda varlığı sabit olan, İstanbul’un Türkleşmesi adına ilk fethini gerçekleştiren büyük komutan Turasan Bey ve alplerinin şehitliğini, restore ederek yeniden gün yüzüne çıkarmak ve milletle buluşturmak için kolları sıvadık.”
Tekdemir: “Bölge askeri alan olduğu için İstanbul Valiliği nezdinde bir dilekçe ile gerekli girişimlerde bulunduk ve ardından valimiz Sayın Davut Gül’ü makamında ziyaret ederek kendilerine ayrıntılı bilgiler verdik. İlgi, alaka ve nezaketlerine teşekkür ediyoruz. Gerekli izinler ve çalışmalar için valilik tarafından 1. Ordu Komutanlığı’na ilgili yazı yazıldı ve bizler sürecin takipçisiyiz. Turasan Bey Şehitliğini aslına ve ruhuna uygun ve şanına yaraşır şekilde restore edip yeniden ziyarete açmakla, halkımızın tarihimizin ve kültürümüzün temeli olan atalarından birini yakından tanımasına vesile olacağız. Aynı zamanda bu bölgenin kültür turizm hareketliliğine önemli bir katma değer de sunmuş olacağız.”