Doğadaki bütün canlılarla ortak yaşam alanımız olan ormanlar, yarınlara bırakılacak en değerli mirastır. Bu değerli mirasın korunması için büyük önem taşıyan önlemleri, Yangın Koordinasyon Merkezi’nin işleyişini, İstanbul’daki yangın gözetim kulelerini ve İstanbul’un orman varlığını İstanbul Orman Bölge Müdürü Recep Ateş anlattı.
İstanbul’un Karadeniz’in kıyısında; iklim geçiş bölgesinde ve Boğaz’a komşu olmasından dolayı orman çeşitliliğinin fazla olduğunu ifade eden Ateş, “Şehrimizin yüzde 44’ü ormanlardan oluşuyor. Şehrimizin güney kesiminde yerleşim yerleri; kuzey kesiminde ise ormanlarımız yer alıyor. Başta Şile olmak üzere Beykoz, Sarıyer, Çatalca, Arnavutköy, Silivri orman varlığımızın yoğunlaştığı alanlar diyebiliriz.” diyerek meşe, kayın, gürgen gibi tabii orman varlığının yanı sıra 1960’lı yıllardan beri başlayarak ağaçlandırmayla oluşturulan çam ormanlarının da olduğunu söyledi.
Orman yangınlarının çıkmasının beşeri ya da doğal faktörlü sebeplerden olabileceğini ifade eden Ateş, “Yaz kuraklığının başlaması, yağışların azalması ve toprak üstünde yer alan bitkisel artıkların kurumaya başlamasıyla birlikte küçücük bir ateş önce kuruyan otları sonrasında ağaçların gövdelerini sararak orman yangınına sebep olabiliyor. Beşeri faktör dışında yangınlar doğal nedenlerle de mesela yıldırımlardan da ötürü çıkabiliyor.” dedi.
“Şehrimizde 15 Tane Sabit Yangın Gözetleme Kulemiz Var”
Orman yangınlarına karşı tedbirleri üç ana strateji de ele aldıklarını belirten Ateş, ilk olarak yangının çıkmamasını sağlamak adına önleyici eğitim çalışmaları yaz ayına girmeden başladıklarını ifade etti. Tedbirlerin ikinci kısmından bahseden Ateş, “Şehrimizde uzun yıllardır yangın gözetleme kulelerini mümkün mertebe günümüzün teknoloji ile sürekli yenileniyoruz. Buralarda insan hatasını asgariye indirip teknolojiden yararlanarak hızlı haber almaya çalışıyoruz. Her yıl mayıs ayı itibariyle faaliyete geçen kulelerimiz ekim ayının sonuna kadar faal kalırlar.
Şehrimizde 15 tane sabit yangın gözetleme kulemiz var. Buradan hem kulecilerimiz hem de yer alan kameralar vasıtasıyla biz 7 gün 24 saat gözetleme yapıyoruz. Ayrıca sabit kulelerimizle göremeyeceğimiz alanlarda gözetleme imkânı yapmak için 13 tane mobil kulemizde var.” diyerek gece çıkabilecek yangınlara karşı önlem almak için termal kameraları kullandıklarını söyledi.
Orman yangınlarına karşı alınan tedbirlerde son aşama olarak yangınlarda erken haber almanın öneminden bahseden Ateş, hem gözetleme kulelerinden hem de Alo 177 Orman Yangını İhbar hattı üzerinden gelen bilgilendirmeler neticesinde yangın bölgesine ekipleri yönlendirdiklerini söyledi.
Şehir genelinde orman yangınlarına karşı müdahale etmek üzere 37 ekip bulunduğunun altını çizen Ateş, “25’i büyük arazöz, 17’si acil ve hızlı hareket edebilen pikapların üzerine yerleştirdiğimiz tanklarla müdahale edebilen ekip, 12 tane de ilk müdahale timimiz olmak üzere 7 gün 24 saat çalışan 37 ekibimiz var. Ayrıca yangın alanına ulaşan ekiplerin bizlere aktardıkları bilgiler ve kameralarımızdan aldığımız görüntüler sonucunda alana ek ekipler ve helikopter gönderimi yapıyoruz.” diyerek ekiplerin yeterli gelmediği durumlar için Ankara Orman Genel Müdürlüğü’ne yapılan bildirinin ardından çevre illerde yer alan bölge müdürlüklerinden destek ekiplerin geldiğini ifade etti.
“İstanbul’un Ormanlarını En İyi Şekilde Korumaya Çalışıyoruz”
Orman Bölge Müdürlüğü’nün içerisinde yer alan Yangın Koordinasyon Merkezi, tüm Trakya’da meydana gelen yangınlarla ilgili ilk bilgilerin geldiği ve operasyon şemasının çizildiği bir merkez. Yangın Koordinasyon Merkezi’nde yapılan süreci anlatan Ateş, “Burada yapılan çalışmaların özeti alınan bilgiler doğrultusunda etkili ve hızlı bir şekilde uygulama geçmek. Merkeze ulaşan bilgiler Orman Genel Müdürlüğü, İstanbul Valiliğimiz, kolluk kuvvetlerimiz ve gerekli birimlerle paylaşılıyor. Olay yerine en hızlı şekilde ulaşılabilecek ekipleri buradan yönlendiriyoruz. Ek güç desteği de ayrıca buradan bildiriliyor. Ayrıca burada orman ve uydu haritaları ayrıca ekiplerimizde yer alan araç takip sistemleriyle nerede olduklarına izleyerek gelen ihbarlara göre ekiplerimizi haritadan yönlendiriyoruz.” dedi.
İstanbul’un ormanlarının en iyi şekilde korunmaya çalıştığını ve korunduğunu, bilim ve tekniğe uygun, usul ve esaslar çerçevesinde çalışmalarını yürüttüklerini ifade eden Ateş, ormanları gelecek kuşaklara aktarmak ağaçlandırma çalışmaları yapıldığını vurguladı.
17 yılda 22 milyon fidan diktiklerini söyleyen Ateş, “Ormanlarımıza yılda ortalama 2 ya da 3 milyon fidan dikerek ormanlarımızın devamlılığını sağlamaya gayret ediyoruz. Vatandaşlarımızın orman yangını ya da ormanlara yapılan kötü yapılan muameleleri gördüklerinde 177 hattı üzerinden bizlere ihbarda bulunsunlar. İstanbul’un Ormanları hepimizin. Ormanlarımızı birlikte koruyalım, dengeli kullanalım ve gelecek kuşaklara yeşil İstanbul aktaralım.” diyerek temennilerde bulundu.