Normal şartlarda; tek zarf, tek pusula olacağı için kolay bir seçim olması lazım. Oy kullanma işlemi de döküm sayım da çabucak bitmeli. Cetvelleri tutmak, tutanakları birleştirmek hepi topu 1, bilemedin 2 saatlik mesele olmalı. Seçim yasağının kaldırıldığı anda sonucun 3 aşağı, 5 yukarı belli olması mümkün. Ancaak bu seçim başka seçim..
Onun için hiç bir şeyin bu saydıklarım kadar kolay olması, zor görünüyor. Zor olacak. Tek bir oyun dahi zayi olmaması için belki saatlerce mücadele verilecek. Yer yer bazen geç olacak, temennimiz güç olmasın. Çünkü her iki tarafın seçmeni de kaybetmeyi aklından dahi geçirmiyor.
CHP ve İYİ Parti’nin ortağı olduğu Millet İttifakı Adayı Ekrem İmamoğlu ile Ak Parti ve MHP’nin ortağı olduğu Cumhur İttifakı Adayı Binalı Yıldırım’ın eksileri, artıları aylardır yazılıyor, çiziliyor, tartışılıyor, konuşuluyor… Ekonomik krizin gölgesindeki ülkemizde 31 Mart’ta bitmeyen seçimin 23 Haziran’da yenilenmesinin millete yüklediği külfet malum..
Halkta zaten bir seçim yılgınlığı var. Sözün özü; vatandaş seçim değil, geçim derdinde. İşte böyle bir ortamda İstanbul 23 Haziran günü sandık başına gidecek ve Türkiye’nin geleceğini etkileyecek bir karar verecek. Adayların da sahada dile getirdiği nokta burası. İstanbul, her şekilde ülke geleceği ve demokrasimize etki edecek…
Sahaya bakacak olursak; Ak Parti’li Binali Yıldırım, 31 Mart’ın üzerinde bir performans henüz sergileyebilmiş değil. Rutin ilçe ziyaretleri, iftarlar, sahurlar vs. Bakanıyla vekiliyle iktidar partisinin Yıldırım’ı gölgede bırakan sahadaki varlığı 31 Mart’ta istenilen sonucu vermemişti. Bu seçim de gidişat henüz düzelmiş değil…
Her çalışması mitinge dönüşen CHP Adayı Ekrem İmamoğlu, sahada daha baskın ve daha etkili. İmamoğlu, 31 Mart’ın getirmiş olduğu mağduriyetin de avantajıyla her türlü psikolojik üstünlüğü elinde tutmaya devam ediyor. Muhalefet teşkilatları iktidardan daha inanmış görünüyor.
Başta okurlarımız olmak üzere; herkesin mübarek Ramazan Bayramı’nı tebrik eder, bayramların huzur getirmesini dilerim…