Nöbetçi Eczaneler
CHP Sancaktepe Örgütü, mevcut İlçe Başkanı Alper Yeğin’e güven tazeledi. Tek liste ile rakipsiz olarak örgütün tam desteğini arkasına alan Yeğin, “Hedef 2019 yerelde ve genelde halkın iktidarı” dedi.
CHP’de kongreler Pazar günü de devam etti. Samandıra Mustafa Öncel Kültür Merkezi’nde 4. Olağan kongresini coşkulu bir katılımla gerçekleştiren CHP Sancaktepe Örgütü, mevcut İlçe Başkanı Alper Yeğin’e güven tazeledi. Partinin önde gelen isimleri ve Sancaktepe STK temsilcilerinin yoğun katılım gösterdiği kongreye; CHP İstanbul Milletvekilleri Gamze İlgezdi ve Barış Yarkadaş da katılarak birer konuşma yaptılar. Kongrede geçen dönemin aksine tek liste ile rakipsiz olarak delegenin güvenini tazeleyen Alper Yeğin, hedef 2019 seçimlerini gösterdi.
Konuşmasına, “Kongremizin ülkemize, partimize, yaşadığımız bu kente ve bu kentte bizimle birlikte yaşayan herkese hayırlı olmasını, halkın iktidarına, Cumhuriyetimizin geleceğine doğru atılan umut dolu bir adım olmasını temenni ediyorum” diyerek başlayan Alper Yeğin; “Kurucu genel başkanımız ve Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşı ve 2. Genel Başkanımız İsmet İnönü’yü, Karaoğlan Ecevit’i minnetle ve şükranla anıyorum. Genel başkanlarımızdan Sayın Deniz Baykal’a da acil şifalar diliyorum” dedi.
“Ankara’dan İstanbul’a yürüyerek toplumun adalet talebini bütün dünyaya haykıran, temiz siyasetin simgesi, halkın adamı, Anadolu’nun Kemali’ni, Genel Başkanım Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu şahsım ve Sancaktepe Örgürtü adına selamlıyorum” diyen Yeğin şöyle konuştu: “1915’in 18 Mart’ında Çanakkale’nin geçilemeyeceğini tarihin en azgın ordularına gösteren eşsiz komutan Mustafa Kemal aynı zamanda bir milletin umutlarını da ayağa kaldırmıştır. Mustafa Kemal, Çanakkale’de 34 yaşındaydı. Bugün o yaşlarda olan bu kardeşiniz size söz veriyor. Mustafa Kemal’in izinden asla ayrılmadan O’nun cumhuriyetini sonsuza kadar yaşatmak için canımız pahasına çalışacağız.
Onun fikirlerinin ve ideallerinin bekçisi olan bir partinin ilçe başkanı olarak ayrıca bu kongrede sizlere hitap etmekten onur duyuyorum. Cumhuriyet hak partisi temelinde Mustafa Kemal’in iradesinin olduğu devrimci bir partidir. Cumhuriyet Halk Partisi, Milli Mücadelenin ruhu, Kuvay-ı milliyedir. CHP kurtuluşun ve kuruluşun iradesidir. Bu ülkede CHP 3 büyük devrim gerçekleştirmiştir. Bunların birincisi Cumhuriyet devrimidir. Padişahın iradesinin yerini halkın iradesi almıştır. İkincisi çok partili dönemi başlatarak ülkeye demokrasiyi getirmiştir. Üçüncü devrim sosyal demokrasiyi hayata geçirerek emeğin örgütlenmesinin ve söz sahibi olmasının önünü açmıştır.
Şimdi sıra 4. büyük devrimdedir. Sayın Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu’nun sürekli dillendirdiği şekliyle; Özgürlükçü demokrasi devrimi. Gazetecilerin tutuklanmadığı, üniversitelerin özgürce bilim ürettiği, aydınların düşüncelerini özgürce ifade ettiği, bireylerin inanç ve kimliklerinden dolayı ötelenmediği yeni Türkiye’yi inşa etmek için yola çıkıyoruz. Önümüzdeki en acil durum belediyelerden başlayarak ülkenin tüm kurumlarında siyasi, adli, idari ve toplumsal denetimi hayata geçirmek olmalıdır. CHP iktidarı devlet yönetiminde liyakatı temel ilke olarak belirleyecek ve ülkenin kaynaklarının kullanımı alabildiğine şeffaf ve denetlenebilir hale getirilecektir. Yolsuzluk bir yandan siyasi iktidarı ayakta tutmakta, diğer yandan yozlaştırmakta ve içten içe çürütmektedir. Türkiye’yi yolsuzluk ikliminden kurtarmak zorundayız. Toplumun vicdanını ayağa kaldırmak zorundayız.
Sevgili arkadaşlarım: Ben bu kentte doğdum. Bu kentte okula gittim ve burada ekmeğimi kazanıyorum. Çocuklarımın da geleceği olan bu kenti bu kente ihanet edenlerden daha iyi tanıyorum. Her sokağını biliyorum. Sokaklarında yaşanan dramları, evlerde kaynayan tencereleri, çocukların beslenme çantalarına nelerin girdiğini biliyorum. Hangi evde soba yanıyor, hangisinde doğalgaz yandığını biliyorum. Yoksulluğun verdiği mahcubiyetle devlet dairelerini kapı kapı dolaşan ve yardım dilenen yaşlı teyzelerin evlerini biliyorum. Bu kentin bütün çarpıklıklarını biliyorum. Ama en önemlisi nelerin yapılması gerektiğini de biliyorum.
Sevgili delege arkadaşlarım ve sevgili Sancaktepeliler yeteri kadar nedeniniz varsa her şeyi yapabilirsiniz. Bir önceki kongrede ilçe başkanlığına talip olduğumda bu kararlığımı gördünüz ve beni bu göreve getirdiniz. Şimdi sizden daha fazlasını istiyorum. Bu kenti yani Sancaktepe’yi bu talancı zihniyetten kurtarmak için yetki istiyorum. Yetki verin ki; bu kentin geleceğine dair umutlarımı, projelerimi Sancaktepe’de yaşayan herkesle paylaşayım. Ve herkes bilsin ki Sancaktepe çözümsüz değildir. Çözüm burada, bu kongrede ve sizin elinizde.
İki yıl önceki kongremizden bugüne gelinceye kadar her güne seçim varmış gibi uyandık. Yönetici arkadaşlarımla Sancaktepe’lilerin acılarını ve sevinçlerini paylaşmak için elimizden geleni yaptık. Şahidimiz sizlersiniz. Partimizi halkla buluşturmak için binlerce aileye, binlerce esnafa, sivil toplum kuruluşlarına, muhtarlıklara, eğitim kurumlarına, ibadethanelere, fabrikalara defalarca ziyaretlerde bulunduk. Her kesimden insanın sorunlarını dinledik, imkânlarımız oranında çözebildiğimiz sorunlar da oldu. Ancak bütün bu buluşmalarda şunu gördük ki belediye’yi aldığımızda halkın çözülmeyecek sorunu yoktur. Bugün artık emin olabilirsiniz, halkımızın bize oy vermek için pek çok nedeni var. İstatistikler ne derse desin, her durumda başarıya giden bir yol vardır. Yeniden umut olmak lazım. Artık eskiye dair ne varsa tartışmak yerine geleceği tartışan ve inşa eden bir anlayışı bugün hayata geçiriyoruz.
Bu kentin geleceği ile ilgili sorumluluk alacak olanların, bu kenti kişisel hırslarına kurban etmeye hakları yoktur. Biz bu kentin kaderini belirlerken işin sadece bir tarafı olacağız. Diğer tarafta dünyaca ünlü kent planlamacıları, doğa hakları savunucuları, hayvan hakları savunucuları, meslek odaları, üniversiteler ve kent sakinleri olacak. Kent kimliği oluştururken diğer bir nota bu kentin meydanlarını uygar dünyaya açılan kapılar olarak tasarlayacağız. Meydanlarımız bizim belediyecilik anlayışımızın örnekleri olacaktır. Sancaktepe’ye talibiz, İstanbul’a talibiz, Türkiye’ye talibiz..”
